LAGİNA HEKATE KUTSAL
ALANININ YERİ
Antik Dönemde Karia Bölgesi
sınırları içinde kalan Lagina Hekate Temenosu, Muğla İli, Yatağan
İlçesi, Turgut Kasabası sınırlarında bulunan Kapıtaş mevkisinde yer
almaktadır. Yatağan'ın 10 km. kuzeybatısında bulunan yerleşim, Turgut
Kasaba merkezine yaklaşık 1 km uzaklıktadır. Antik dönemden itibaren
kullanıla gelen “Lagina” isminin bir devamı olarak, belde “Leyne” adıyla
adlandırılmış iken, son dönemde bu isim “Turgut” olarak
değiştirilmiştir.
TARİHİ
SÜRECİ
Lagina ve çevresinde tespit edilen kalıntılara göre bölgedeki
yerleşimler M.Ö. 3. bine kadar uzanmaktadır. Burada yaşayan halk ise
bölgeye ismini veren ve Anadolu’nun yerli halkı olan Karia’lılardır.
Yarbaşı Mevki’inde ele geçen Eski Tunç Dönemi Mezarlarından sonra,
bölgedeki en erken buluntular Submiken Dönemi'ne aittir. Lagina
çevresinde M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren küçük yerleşimler büyümeye ve yeni
yerleşimlerin sayıları artmaya başlamıştır. Bu gelişimin bir sonucu
olarak kutsal alanlar da imar edilip, anıtsal büyük yapılar inşa
edilmiştir. Hekate Kutsal alanı içerisinde Y. Boysal tarafından ele
geçen ve Bodrum Müzesine teslim edildiği belirtilen buluntulara göre
Lagina Hekate kutsal alanın tarihinin Geometrik Döneme kadar gittiği
anlaşılmaktadır.
Yazıtlara göre M.Ö. 5. yüzyılda, Hekate Kutsal Alanı'nın yaklaşık 1 km.
kuzeybatısında Koranza adlı bir kent vardı. Demosları olan bu kent, M.Ö.
4. yüzyılda bölgenin en önemli merkeziydi. Lagina bu dönemde Koranzanın
demoslarından birisiydi ve burada Lagina Hekate ile Apollon ve Artemis'e
ait kutsal alanlar vardı. Epigrafik buluntuların dışında, kazılar
sonucunda ortaya çıkarılan mezarlar ve arkeolojik buluntular da, bu
dönemdeki yerleşimin varlığını ve önemini açık bir şekilde
göstermektedir.
M.Ö. 3. yüzyıl 2. çeyreğinde Stratonikeia antik kentinin, Suriye Kralı
I. Antiochos tarafından kurulmasından sonra, aralarında Koranza’nın da
bulunduğu ve pek çok küçük yerleşim yeri, Stratonikeia'nın bir demosu
haline getirilmiştir. Bu idari değişikliğe rağmen Lagina önemini hep
korumuştur. Hekate Kutsal Alanına bir demosluk hakkının verilmiş olması,
bu dini merkezin önemini göstermektedir.
Stratonikeia ve çevresi M.Ö. 205 yılında Makedonya Kralı Philip'in eline
geçer. Hiç bir savunma sistemi olmayan Lagina'da bu istiladan
etkilenmiştir. Daha sonra Stratonikeia ve demosları fidye ödeyerek
bağımsızlıklarına kavuşurlar. M.Ö. 197 yılında bölge Rodos hâkimiyetine
girer. Lagina'da bulunan Hekate kültü ile Rodos Helios Rahipleri'ne ait
kitabede, Rodos elçisinin Roma Senatosunda "Stratonikeia'nın kendilerine
Antiochos ve Seleukos tarafından verildiğini" açıklayan söylevi Rodos
hâkimiyetinin en önemli belgesidir.
M.Ö. 189 yılına ait bir kitabede Stratonikeia ile Rodos arasında sınır
antlaşması olduğu ve Bargilia kentinin hakemlik yaptığı göz önüne
alınırsa, Rodos hâkimiyeti fazla uzun sürmemiştir. M.Ö. 167 yılında
Roma'nın yardımları ile Karia'nın bütün kentleri tamamen bağımsız olur.
Bölgenin önemli merkezi olan güçlü Mylasa antik kenti ile
Stratonikeia'nın arasında M.Ö. 143 yılında ortaya çıkan sınır
anlaşmazlığına Roma Senatosu hakemlik etmiştir. M.Ö. 130 yılında ise
Roma'ya başkaldıran Bergama varisi Aristonikos Romalılardan korunmak
için Stratonikeia'ya sığınmıştır. Bunlara dayanarak M.Ö. 2. yüzyılın 2.
yarısı içinde Stratonikeia'nın, Mylasa ile sınırları olan geniş bir
hâkimiyet bölgesine sahip bağımsız ve güçlü bir kent olduğu
anlaşılmaktadır.
Anadolu'yu Romalılardan temizlemek için mücadele veren Pontus Kralı
Mithridates'e karşı Roma'yı savunan Stratonikeia M.Ö. 88 yılında
Mithridates'in işgaline uğrar. Romalılar M.Ö. 81 yılında Pontusluları
yener ve Stratonikeia mükâfatlandırılarak kentin 50 km. kuzeydoğusunda
yer alan Hydisos şehri ve topraklarını Stratonikeia'ya verilir. Böylece
Stratonikeia M.Ö. 1. yüzyılın ilk yarısında da oldukça geniş topraklara
sahip olur. M.Ö. 40 yılında Partlarla birleşen Romalı General Labianus
Romalılara karşı açtığı mücadelede Stratonikeia'ya saldırır ama ele
geçiremez. Bunun üzerine Lagina Hekate Tapınağının yağmalar. Bu yağmada
harap olan tapınak tamiri için Augustus M.Ö. 27 yılında büyük bağışta
bulunmuştur. Bu bağış kitabesi halen temenos propylonunun lentosunda yer
almaktadır.
İmparator Augustus'un Lagina’ya yardım ederek yeni yapıların inşa
edilmesini sağlaması ve bunu özellikle giriş kapısına yazdırması,
burasının Roma Döneminde de bölge için önemli olmasından
kaynaklanmaktadır. Roma İmparatorluk ve Erken Bizans Dönemleri boyunca
kutsal alan önemini hep korumuştur. M.S. 4. yüzyılın ilk yarısında
tanınan serbestliğin hemen arkasından; altar ile ortak duvarı olan küçük
bir şapel ve şapelin arka duvarına bitişik devşirme taşlardan büyük bir
yapı inşa edilmiştir. Bu yapılar ele geçen sikke buluntularına göre M.S.
4. yüzyıl 3. çeyreğinde bir deprem ile yıkılınca tüm alanın terk
edildiği anlaşılmaktadır. Daha sonra propylonun güney duvarında henüz
kazısı yapılmamış, bu döneme ait apsisli bir yapı inşa edilerek
kullanılmaya devam edilmiştir.
|